AYASOFYA VE ÇEVRE ARKEOLOJİSİ
Aya İrini Müzesi’ni Ziyaret Edebilme Ayrıcalığı ile...
“İstanbul yüzyıllar boyu neden bu kadar önemliydi?” sorusuna onlarca yanıt bulabileceğiniz bir tur...
“Kutsal bilgeliğin mekânı, tarihin heybetli şahidi, kültürlerin kalbini fetheden inci Ayasofya ve çevresinde, bugünü şekillendiren yüzyıllık hikayelerin izinden gidiyoruz...”
Yunanca Aya (Kutsal), Sophos (Bilgelik) olarak adlandırılan ve ismi bile kendisine verilen değeri açıkça ortaya koyan Ayasofya, önce katedral olarak Bizans İmparatorluğu’nun gözbebeği, camiye dönüştürüldükten sonra da Fatih Sultan Mehmet’in kıymetlisi olmuştur. Ve bu kıymetli ibadethanenin taşında, toprağında, mozaiklerinde, işlemelerinde, çevresinde muazzam bir tarih yatmaktadır.
Öyle bir tarihtir ki bu, İmparator Jüstinyen’in isyancılarla mücadelesinden Deli İbrahim’in sıhhatine kavuşmasına, kapı ağası Hüseyin Ağa’nın heyecan dolu macerasından Fatih Sultan Mehmet’in hoşgörü örneklerine, Mimar Sinan’ın yeteneklerinden Bizans imparatorlarının tutkularına kadar uzanır, dallanır budaklanır.
İşte adeta serüven yüklü, baş döndüren bir film gibi yaşayacağımız Ayasofya ve çevresi gezimizde tüm bu hikâyeleri detayları ile dinleyecek, ayrıca mimari, sanatsal ve tarihsel olarak paha biçilmez yapıları tanıyacağız. Eşsiz Ayasofya Müzesi, solukları kesen Yerebatan Sarnıcı, şaheser niteliğindeki Sokullu Mehmet Paşa Camii, Aya İrini Hipodrom, Alman Çeşmesi, Ayia Eufemia, Sultan Ahmed Külliyesi, Spendone ve Küçük Ayasofya Camii ise ritmini hiç yitirmeyen tarihi filmimizin unutulmaz mekânları olacak.
İstanbul’un yitip gitmeyen değerinden imparatorların, padişahların hayatlarına kadar onlarca çekici sırrı açığa çıkaracağımız bu keşif yolculuğuna herkes davetli...