"En Eski Zanaatın, Kaptanların ve Bankerlerin Liman Şehri"
Galata herhangi bir yer değildir; Batı’nın uç kalesi ve en doğudaki liman şehridir. İstanbul’a mal ve insan getiren gemilerin yanaştığı ilk yer burasıdır. Şehirle tanışma zamanıdır liman rıhtımı. Mallar indirilir, ardından şehri ziyaret eden yabancılar çıkar gemilerden; en sonunda haftalardır hayalini kurdukları yosmalarına kavuşmak için alel acele çıkar gemi tayfası, doğru Balozlara gidilir-İstanbul’un ilk barlarıdır buralar. Galata Rıhtımı’nın arka sokağında Madam Bella’nın meyhanesinde müşteri bekleyen Çakır Eleni için gece yeni başlarken, birkaç sokak ileride Voyvoda Caddesi’ndeki kançelaryasından faytonla Pera’daki evine gitmeye hazırlanan Banker Yorgo Zarifi için yoğun bir iş günü daha bitmişti. Günümüzde meyhane veya bir imalathane olarak kullanılan yüzyılların tanığı küf kokulu mahzenler zaman zaman şarap fıçıları, zaman zaman da baharat veya yün, ipek, kumaş bobinleriyle doluydu. Havyar Han’da sabahın ilk saatlerinde Galata Borsası’nın ilk seansı açılırken, üzerlerindeki gecelik aşklarının kokularıyla gemiciler rıhtımda gemiye yüklenecek yeni malları istiflerlerdi. Burası Galata, Banker Hrsitaki Zografos’un, Avram Kamondo’nun, Meyhaneci Çırağı Pandeli’nin, İstanbul’un ilk seri katili Bıçakçı Petri’nin, namlı fahişe Kumru Vasiliki’nin yaşadıkları mahallenin adı…

Galata’yı, tarihteki insanlarını, ticaret, sigorta, borsa, bankacılık tarihimizi tanımaya ve mekânlarını yaşayarak dokunmaya davetlisiniz, üstelik Galata’nın yeni kültür limanı SALT GALATA da eski banka kasaları, tomar tomar Osmanlı paraları, eski hisse senetleri, meşhurların borç senetleriyle zenginleşen tarihi kapılarını bizler için açıyor…