"Baştan başa edep. Her vakitte, her yerde, her halde edep."
İslam mistizminin öğretildiği mekanlardı tekkler. Bir diğer bakışla ruhçu öğretiyle İslamiyetin harmanlandığı tasavvufun doğup geliştiği yerlerdi. İstanbul’un fethinden 1740’lara kadar uzayan klasik üslup döneminde erken dönemin tekke tipleri ortadan kalkmış, dönemin simgesi olan camii merkezli külliyelere yaklaşan mescit-tekke veya camii-tekke türünde kuruluşlar yaygınlaşmıştı. Lale devrinde başlayan batılılaşma döneminde dış cephedeki süslememeler batıya yaklaşsa da klasik dönemde geçerli olan şemalar sürdürülmüştü. Osmanlı sonrası cumhuriyetin ilk yıllarında rejimi tehdit eden hareketlerde bulundukları nedeniyle faaliyetlerine son verilse de ilk dönemlerde amacı dünyevi hayatı ve ruhani hayatı harmanlayıp yeni bir felsefe yaratmaktı. Sizleri de dünyevi hayattan bir anlık da olsa koparıp ruhani bir yolculuğa davet ediyoruz.